Başınıza hep aynı olumsuzluklar mı geliyor?
Bazılarımız sürekli aynı şeylerden şikayet eder. Hep beni mi bulur? Zaten ben şanssızım. Ben hep kandırılıyorum. Hep aldatılıyorum. Hangi işe girsem sonu başarısızlık. Bütün özel ilişkilerim hep mutsuzlukla sonuçlanıyor. Kendime uygun birini bulamıyorum. Olumsuzluklar peşimi bırakmıyor.
Sizin etrafınızda da bunlar veya bunlara benzer sıkıntılar yaşayan çok fazla insan olduğuna eminim. Belki de siz bile bu tarz problemler yaşayıp neden sürekli aynı olumsuzlukların sizin başınıza geldiğini anlayamıyor ve bunu kaderiniz olarak görüp kabulleniyorsunuzdur. Bu sizin kaderinizin bir parçası bile olsa bunu değiştirmek, bu döngüyü kırmak sizin elinizdedir. Bilinçaltı, zihnimizdeki inanç kalıplarımız, bizim yaşadığımız olayları birebir etkiler. Mesela, küçükken bize “terliyken soğuk su içersen hasta olursun” inanç kalıbı kodlandıysa, biz kesinlikle terliyken soğuk su içersek hasta oluruz ve bilincimiz de bize bunu ispat etmek için gereken bütün doneleri bulmak için elinden geleni yapar ve bunu bize de onaylatıp bizi ikna eder. Yani bilinçaltımıza ne kodlandıysa biz şu an onu yaşıyoruz. Ne demek istediğimi daha iyi anlatmak için sizinle bir hikaye paylaşmak istiyorum.
‘’Bir kadın, onu çok mutlu eden bir adam ile evliymiş. Adam öyle nazik, öyle düşünceli biriymiş ki kadının bu kadar şanslı olması herkesin dilindeymiş. Bu çok mutlu giden evlilik, adamın ani vefatıyla sona ermiş. Eşinin cenazesinde çok üzgün olan kadına herkes destek olmaya çalışıyormuş. Gelen misafirlerden biri; ‘’Çok iyi adamdı, hayat arkadaşını kaybettin çok zor, allah sabır versin ama tabi senin için çok daha zor. Seni bu kadar el üstünde tutan, sana bu kadar nazik davranan, seni bu kadar seven birini kaybettin ve bir daha böyle birinin hayatına girmesi nerdeyse imkansız’’ demiş. Çok üzüntü içinde olan kadın ‘’Ben eşimi kaybettiğim için çok üzgünüm ama diğer konuda sana katılmıyorum ben ileride tekrar evlenecek olursam, eminim yine beni çok seven, bana çok değer veren, beni el üstünde tutan biriyle evlenirim ‘’ demiş. Ve gerçekten de 3 yıl sonra bu kadın aynı rahmetli eşi gibi onu çok seven ve el üstünde tutan bir adamla evlenmiş.
Bu hikayede anlatmak istediğim döngü, umarım daha da netleşmiştir. Biz doğduğumuzda bilinçaltımızda inanç kalıplarımız oluşmaya başlar. 15 yaşına kadar da törpülenir, şekillenir. Ve bunun sonunda herkesin kendine ait bir şablonu oluşur. Dünyada kendini bu şablona göre konumlar. Yani, hangi inanç kalıplarına sahipsek, ona göre kişi ve olayları kendimize çekeriz. Bütün erkeklerin eşlerini, sevgililerini aldattığına inanırsak, mutlaka bizi aldatan biri ile birlikte oluruz. Kendi işimizi kurarsak batacağımıza inanırsak mutlaka batarız. Bütün patronların acımasız olduğuna kodlandıysak mutlaka acımasız bir patrona düşeriz. Yaşadığımız olumsuzlukları düşüncelerimizle oluştururuz. Tabi çevresel faktörlerden kaynaklananlarda mutlaka olacaktır. Onlara da bakış açımızı değiştirebiliriz, onu başka bir yazımda mutlaka anlatacağım. Bizim konumuza dönecek olursak, bu yaşamımızı olumsuz etkileyen döngüyü kırmak için ne yapabiliriz? Bunun için ilk adım tam olarak ne yaşadığımızın farkına varmaktır. Bunun için bir defter alıp her gün başınıza gelen olumsuzlukları yazabilirsiniz. Bir sonraki gün defteri elinize aldığınızda ilk günden itibaren okuyup sonra tekrar o gün olumsuz ne yaşadınız yazabilirsiniz. Her gün bunu tekrar edip, hem o gün yaşadığınız olumsuzlukları yazıp hem de defterin ilk sayfasından başlayıp diğer günleri de okumaya başladığınız zaman resmin bütününü görmeye başlayacaksınız. Tam olarak ne yaşadığınızla ilgili farkındalığınız artacak. Bir süre sonra her gün yazarak sonrada okuyarak netleştirdiğiniz olumsuz döngünün tam olarak netleştiğini göreceksiniz. Ve siz hiç farkında olmadan artık bu döngüyü kırmaya başlayacak ve bu olayları artık yaşamamaya başladığınızı göreceksiniz. Unutmayın; her şey farkındalıkla başlar. Bugün kendiniz için bir adım atmanız dileğiyle. Sevgiler…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.